Aison oğlu İason yeter yaşa gelinceye
kadar iktidarını Kardeşi Pelias’a emanet eder ve İasonu yetişmesi için
dışarıya gönderir. İason yetişkin bir erkek olduğunda üzerinde üzerine
panter derisi, iki elinde mızrak ve sol ayağı çıplak olarak İolkos a
döner. Amca Pelias, kahinin ”Ayağında tek ayakkabı olandan sakın” sözünü
hatırlayarak İasondan korkar. Bundan altı gün sonra huzuruna çıkan
yeğeni tahtını geri istediğinde ondan önce, Phriksos’u sırtında taşıyan
koçun postunu getirmesini ister.
Mit anlatıyoruzya, şimdi burada durup
Athamas ikinci karısı İno’nun sözüyle Nephele’den olma çocukları
Phriksos ile Helle’yi, Zeus’a kurban etmek ister. Zeus kurban etmek
yerine kanatlı ve altından bir koç gönderir çocuklara (Kimi
tradisyonlarda anneleri Nephele’dir koçu gönderen). Phriksos ile Helle,
koçun sırtında doğuya doğru uçarlar. Yolda Helle denize düşer ve
boğulur.(Helle’nin düştüğü yerin Çanakkale Boğazı olduğu var sayılır).
Buraya Helle Denizi anlamına gelen Hellespont denir.
Phriksos ise Kolkhis’e (bugünkü
Gürcistan’ın güneybatısı olduğu sanılıyor),Kral Aites’in yanına
ulaşır.Kral onu kızıyla evlendirir, o da koçu Zeus’a kurban edip postunu
krala sunar. Kral, postu Ares’e adar ve tanrının kutsal ormanındaki bir
meşe ağacına çiviler.
Dönelim İason’a… Amcasının
verdiği görevi kabul eden mustakbel Kral, işte bu Phriksos’un oğlu
Argostan yardım ister. Argos da Athena’nın önerisiyle argo isimli gemiyi
yapar. Elli kürekli teknenin yelkeni karedir. Argo’nun pupasındaki
kadın figürünün ,tekne için özel bir ağaç getirten Athena tarafından
yapıldığı ve canlı olduğu da söylenceler arasındadır.İasona eşlik eden
sefer yoldaşlarına geminin adı dolayısıyla Argonot (Argoanut) denir.
Kelime ”hızlı” manasındaki Argodan türetilmiştir.İason ve yoldaşı
Argonotlar’ın, gelişmiş Kolkhi ülkesine seferlerini anlatan Yunan
Mitolojisinin bu en ünlü efsanesi , yol boyunca uğranan ülkeler ,aşılan
mitlerle devam ediyor. Sonuçta medeia’yla evlenerek postu alan İason’un
İolkos’a dönüp tahtı devraldığı, orada sakin bir hayat sürdüğü veya bir
süre sonra kovulduğuna dair birçok tradisyon da vardır.
Altınpost efsanesi Yunan
edebiyat ve güzel sanatlarında yoğun bir etki yaratmış:Hesiod ve
Eumelios ,büyük Yunan trajedi yazarları Aischylos, sophokles ve
Euripides, Delfi’de bulunan ve heykeltraşı bilinmeyen friz,Atinalı
Duris’in üstüne çizilmiş ünlü resmi, lirikçi Mimneros, Anakreon ve
pindar, şair ve bilgin Rodoslu Apollonios, ünlü Romalı yazar ve düşünür
seneca, Homeros, Herodot…
GERÇEK NEREDE BAŞLIYOR?
Altın Post söylencesini her
incelediğimde nerede tarih, nerede mit başlıyor,kestirilemez olduğunu
düşünmeden edemiyorum. Perşembe’nin Çaytepe Köyü yakınlarındaki Yason
Burnu, adını İason’dan mı almıştır mesela?
Okudukça Yunanlıların Karadenizde
kolonileşmeye başlamaları, cesur ve keşfetmeye istekli (ya da
bilemiyoruz, belki de yağmacı) bazı denizcilerin aşılamaz diye düşünülen
kimi deniz mitlerini aşmaları sonucu mu gerçekleşmiştir? Karadeniz’in
mitolojik, geçit vermeyen “çarpan kayaları”ilk kez Argo’ya geçit verip
,ondan sonra mı sabitlenmişlerdir. Yoksa bunun efsanevi kayalarla ilgisi
bulunmadığı, bir çok gemiyi yutmuş Karadeniz girişindeki akıntıların
neden olduğu mu anlaşılmıştır? Yakın zamana kadar Argo gibi bir geminin
Çanakkale boğazından geçemeyeceği mitini bile ancak 1984 te, İngiliz
yazar Tim severin ,benzer bir tekneyle boğazı geçerek kanıtlayıp
çürütmüştür.
0 yorum:
Yorum Gönder